Piyanoda Küçük El Sorunu

Loading

BÖLÜM I: TANITIM:

Her hafta çoğu müzisyenin sorununu yaşadığı bir konu olan ‘ Küçük El Sorunu ‘ hakkında konuşacağız. Bu sorun yaylı çalgıl için farklı seyredebilir. Bu sebeple yazımız piyano enstürmanı üzerine yoğunlaşacaktır. Küçük el sorunu özellikle Beethoven’ın yazdığı bazı eserlerde boy göstermeye başlamış sonrasında romantik dönemin patlamasıyla Franz Liszt, Alexander Scriabin, Sergei Rachmaninoff gibi bestecilerin yazdığı eserler ile büyümüştür. Misal vermek gerekirse Chopin’in ünlü eseri olan Cenaze Marşı ( Teknik ismiyle: F.Chopin – Si Bemol Minör Piyano Sonatı No.2, III. Largo Op.35 ) adlı eserde 10’lu akor görmekteyiz. Bu akorları çalmak küçük ele sahip, elleri 8 ya da zorlayınca 9 nota aralığında açılan müzisyenler için tam bir kabustur. Aynı şekilde Liszt’in Etütleri, Aranjeleri de bu türlere dahildir. Prokofiev ‘ Suggestion Diabolique ‘ adlı eserinde bolca 10’lu ve 9’lu akorları kullanmıştır. Özgürlüğün artmasıyla bazı besteciler bazı müzisyenlerin biyolojik yapılarına uymayan eserler üretmeye başladı. Sonrasında çağdaş müziğin de boy göstermesiyle bu serbestlik iyice almış başını gitmiş ve spesifik müzisyenlerin çalabileceği eserlere zemin hazırlamaya başlamıştır. Bu sebeptendir ki müzisyenlerin belki de aklını kurcalayan en büyük sorulardan birisi budur: ‘ Bu akorları çalamıyorum, elim küçük kalıyor. Ne yapmam lazım? ‘ Bu sorunun yanıtı kişiden kişiye değişebilse de bu yazıda yapabileceğinizi düşündüğüm bazı teknik tavsiyelerden bahsedeceğim. Ben de bir piyano öğrencisiyim fakat böyle bir sorunla karşılaşmadım. Ellerimi yaklaşık 13 nota aralığında açabiliyorum. Fakat yaşayan çok arkadaşım oldu ve hepsinin başa çıkma yöntemleri az çok aynıydı. Bu sebeple bu gözlemlerimi toplayıp size aktarmak istedim. Şimdi, bakalım insanlar nasıl sorunlarla karşılaşmış ve biz neler yapabiliriz? Bu sorunları kategorize etmeliyiz. İnce notaya elimizin yetmediği durumlar bir kenara, baş parmağımızla çift ses basmak zorunda olduğumuzda elimizin kısa kalmasına kadar farklı çeşitte sorunlar mevcuttur. Birinci sorun genelde dokuzluda, ikinci durum ise onlularda oluşur. Eserler üzerinden notasyonu da göstererek sizlere belli tavsiyeler vermeye çalışacağım. Daha fazla zaman kaybetmeden isterseniz birinci sorunumuzla başlayalım. Sonrasında bu sorunu nasıl çözebiliriz bunun üzerine konuşalım.

BÖLÜM I, KISIM I: EN TİZ NOTAYA SERÇE PARMAĞIN YETİŞEMEDİĞİ DURUMLAR:

Bu durum aslında kritiktir. Neden diye sorarsanız en tiz nota ( sağ el için konuşuyoruz elbette sol elde tiz notaya serçe parmak gelmez. ) melodiyi oluşturur. Yani siz bir akor bastığınızda özel çaba sarfetmezseniz en ince notanın yankılarını duyarsınız. Tabi besteci bunu değiştirmek istiyorsa vurgu işareti ile hangi notanın vurgulu olması gerektiğini söyleyebilir icracıya. Konu dışına fazla çıkmak istemiyorum fakat bu vurgu detayı önemli o yüzden biraz bahsedelim. Vurguyu tek elde yapmak zordur çünkü bir parmağınıza beyninizle daha fazla hükmederek daha fazla güç yüklemeniz gerekmektedir. Serçe parmak ve baş parmak bu konuda en şanslı ikilidir çünkü el yükünün bindiği iki parmak o ikisidir hatta öyle ki spesifik olarak Chopin’in 24 numaralı Re Minör Prelüd’ünün sonundaki en pes ‘ Re ‘ notasını piyanistler yumruklayarak basarlar. Bunun sebebi tüm el ağırlığını uca bindirererk etkiyi arttırmaktır. Bu da ilginç birr bilgi olarak burada kalsın. Onun haricinde ne düşünebiliriz? Sizce bu konuyu nasıl çözebiliriz? En tiz notayı değiştirmek sorun çünkü melodiyi değiştiriyoruz. Melodiyi değiştirmek olmaz. O halde? Buldum! Eşliği değiştirelim! Sorun yaratan zaten o pis baş parmağın bastığı nota! Misal veriyorum Do ve Re basıyoruz ( ince re tabi ) aynı hissi vermese de yan yana 1 vuruşluk aralık olan do ve re’yi basabiliriz. Bu yine bize o kulak tırmalayıcı tınıyı verir. İki nota arası ses frekans farkı az olduğundan kulağımız o sesleri ayırt etmekte oldukça zorlanır bu sebeptendir ki kulak tırmalayıcı o sesi duyarız. Bu çözüm yollarından birisi olabilir elbette fakat başka çözüm yolu ne olabiir? Armonik çözümleme içinde bir dokuzlu akor basıyorsak misal veriyorum fa natürel ve sol natürel notasını basıyoruz ve sol eldeki eşlik sol majöre ait. O halde fa eşliğini3 vuruş kaydırıp si’ye getirebiliriz! Bu bize armonik çözümleme sağlar ve akor sol majör içine çözünür fakat tabi ki bestecinin vermek istediği tırmalayan sesten geçilen armonik rahatlık hissi ortadan kalkar. Bu sebeple oldukça dezavantajlı bir durumdur fakat yapılabilecek en iyi yöntemlerden birisi de kuşkusuz budur. Yukarıdaki örnekleri inceleyebilirsiniz! Basitçe Do Majör tonunda gösterilmiştir. Siz kendi eserinizin tonuna göre uyarlama yapabilirsiniz elbette.

BÖLÜM I, KISIM II: BAŞ PARMAĞIN ÇİFTE NOTAYA BASMASI:

Bu durum ender olsa da büyük çaplı eserlerde karşımıza çıkabilir. Yukarıda örneğini gördüğünüz eser büyük Polonyalı besteci Frederic Chopin tarafından bestelenmiş olan Si Bemol Minör tonundaki 2 numaralı Piyano Sonatı’nın 3. Bölümünün C temasıdır. Burada baş parmak, biyolojik olarak diğer parmaklardan daha kalın olduğundan iki siyah tuşa ( bu örnekte sol bemol ve la bemol ) aynı anda basabiliyor. Bu da ortaya armonik çözümlemeye mahkum bırakılan bir akor çıkıyor. Konudan hafiften sapacağız fakat yine de anlatmak istiyorum size. Genelleme yaptığımız ‘ tiz nota ( genelde ) melodiyi oluşturur ‘ önermesine ters bir durum görüyoruz burada. Eseri dinlerseniz melodinin La Bemol – La Bemol – La Bemol olması gerekirken Fa Natürel – Mi Bemol – Re Bemol ana melodiyi oluşturur ve akorların arasına saklıdır. Ayrıca burada armonik çözümleme Si Bemol Minör’ün ilgili majörü Re Bemol Majör’e geçiş vardır fakat hemen ardından gelen sert tril sonrası ana temaya Si Bemol Minör’e geri döner eser. Yani arada besteciler notalar arasına Chopin’in yaptığı gibi büyük armonik bulmacalar koyarlar. Konumuza dönersek baş parmağı iki notaya sıkıştırmak güzel bir teknik gibi dursa da eli fiziksel olarak sola doğru kaydıracağından elleri küçük olan müzisyenler en ince notaya ulaşamazlar. Eğer tek notaya baş parmak gelseydi basılabilirdi belki fakat sola doğru kaymadan dolayı serçe parmak tiz notaya ulaşamaz. Neyse ki (!) melodi onda değil! Bu sebeple en tiz notayı çıkarmamız eserden çok şey götürmez. Tabi ki bunlar ‘ zorunluluk ‘ halinde kullanılması gereken tavsiyelerdir. Tabi ki metne sadık kalmak her zaman doğru olandır. Üstteki örnekte iki farklı yazımın notasyonlarını görebilirsiniz. Zorunluluk halinde ikinci görseli kullanmanızda fayda bulunur. Bu da böyle sinir bozucu bir durumda karşılaşılabilecek durumda tavsiye edebileceğimiz bir taktikti. ( Bu arada melodi cidden tiz notadaysa ve baş parmak çifte notaya basıyorsa o çift notadan en pes olanını çıkararak ‘ genelde ‘ oktava tamamlayabiliriz. Tabi bestecinin vermek istediği armonik sorun ve çözünme isteği ortadan kalkacaktır bir nebze fakat melodiyi ortadan kaldırmaktansa geçici çözüm olarak bu taktik kullanılabilir. )

BÖLÜM I, KISIM III: BÜYÜK AKORLARA ELİN YETİŞMEMESİ:

Bu bölüm aslında oldukça önemli. Eliniz küçük olsun ya da olmasın bu bölüm işinize yarayabilir. Eserin dramatik etkisini daha da arttırabilir bu yöntem. Öncelikle konu ile ilgisi olaraktan küçük ellere sahip müzisyenler için olan kısmından bahsedeyim. Bir onlu akoru basmak normal boyuttaki bir müzisyen için bile sıkıntı yaratabilir zaman zaman. Bu sıkıntıyı ‘ kırık arpej ‘ yöntemi ile çözebiliriz. Yukarıda da gördüğünüz gibi akoru kırık arpej şeklinde çalmak gerçekten de hem akorun tüm notalarını tınlatma şansı yaratır hem de güzel bir etki yaratır. Tabi ki bazı eserlerde akorun kırık arpej olaraj çalınmaması gerekir. Bu türlü durumlarda en pes notayı es geçip çevrim olarak bir sonraki oktava eklemek daha mantıklı bir seçim olur. Pek bir şey değişmez haliyle. ( Bu örneklerimiz basit örnekler. Rachmaninoff ve Prokofiev gibi bestecilerde bu durum daha farklı seyreder. ) diyelim ki kırık arpej şeklinde çalınacak akor buna karar verdiniz. Bu durumu Liszt de yaşamıştır. Liszt bildiğiniz üzere Beethoven’ın 9 senfonisini de piyanoya uyarladı. 5. Senfoninin 4. Bölümünde Do Majör akorların görkemi ‘ kırık arpej ‘ tekniğiyle arttırılmıştır. Dinlediğinizde bu durumu farkedebiliriz. Liszt de bu tekniğin dramayı arttırdığını farketmiş olmalı ki çoğu aranjesinde bu tekniği kullanmıştır. Bir örnek daha vermek gerekirse Chopin’in Do Minör Op.48 No.1 Noktürn’ünün C kısmı olan Do Majör kısmında bolca büyük akorlar vardır ( Bazıları 14-16 aralıktadırç ) Bu akorlar elbette kırık olarak çalmadan çalınamaz. Biyolojik olarak imkansızdır. Bu sebeple Chopin de bu tür tekniği eserlerinde kulllanmıştır. Yani aslında bazen el büyüklüğü bir sorun olmasa bile bu tekniği kullanmak önemlidir. Fakat sorun yaşıyorsanız da bu teknik sizin hayatınızı o anlık kurtarabilir. Üstteki fotoğrafta bu duruma örnek olarak Do Majör tonundaki akoru inceleyebilirsiniz.

BÖLÜM II, EGZERSİZLERLE ELİ AÇMA / ALIŞTIRMA:

Bu sadece ufak bir rehber niteliğinde bir bölümdür. Size ‘ Herz’s Scales ‘ adlı egzersiz kitabını ‘ Hanon: The Virtuoso Pianist Books ‘ kitaplarından seçkileri, ‘ Czerny Etudes Op.740 ‘ albümünü ve tabi ki ‘ Czerny 40 Days Etudes ‘ albümünü size öneriyorum. Eli oldukkça büyük aralıklarda açar ve güçlendirir. Hanon ve Herz’s kitapları elleri çok güçlendirir bu da elleri açarkenki acıyı azaltır, eli güçlendirir. Czerny Etütleri size zor gelebilir çünkü orta seviye ve üstü eserlerdir fakat sorun değil. Sizin çalışmanız dahi bile sizin elinizi alıştırır geniş aralıklara ve elinizi güçlendirir.

FİNAL / SONSÖZ:

Umarım yazım herkes için faydalı olmuştur. Size yazıda bahsettiğim eserlerin naçizane güzel bulduğum icra videolarını bırakıyorum aşağıya. Dinlerken okumanız ve dikkat etmeniz gereken yerleri incelerseniz çok daha güzel katkısı olacaktır size. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle, hoşça kalın!

5 1 vote
Yazıyı Puanla
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments